ÇOK ŞÜKÜR YAŞIYORUZ
- opkolektif
- 3 Oca
- 1 dakikada okunur

"Su başında durmuşuz… Suya suretimiz çıkıyor… Suya şavkı vuruyor…"
Önce kedi gidecek, kaybolacak. Ve su da, suretiyle birlikte kaybolacak. Sonra çocuk, bir başka kayboluşa yol alacak, ve su da onun suretiyle… Ardından, kadınlar… Evet, kadınlar da bir bir gidecek, kaybolacak. Su başında durmuşuz, hep birlikte… Bize ait olan her şey, her bir suret birer birer kaybolacak, silinecek. Ancak o silinen suretler, bizim varlığımızı sürdürecek. Kaybolan her bir canlı, suyun içindeki suretinde sonsuza kadar yaşamaya devam edecek. Ve sonra, en nihayetinde biz… Sistemin tüm kurbanları, günümüzün ve zamanımızın harfiyen parçalanmış ömrü… Ne yazık ki çok şükür yaşıyoruz diyemiyoruz. Çünkü yaşamın anlamı, kaybolanların ardından sürdürdüğümüz hüzünle şekillenecek.
Kalanlar, gidenlerin yasında bekliyorlar. Yasanın içine hapsolmuş, ancak henüz tam olarak kaybolmamış olan bizler, yasa koyucuların yasasına uymadığı bir toplumda her gün, her saat, her an var olabilmek için yas tutuyoruz. Yas tutmak, hayatta kalmanın tek yolu haline gelmişken, yas koyucular mı bizim bekçimiz, biz mi yasız? Bir tarafta onların koyduğu yasaların her bir kelimesine sıkı sıkıya bağlı bir düzenin içinde sıkışıp kalmışken, diğer tarafta biz; yasanın kendisine direnen, ona karşı bir tür direniş gösteren varlıklar. Birlikte yas tutmak, birlikte yaşamak, birlikte var olmak, onların koyduğu bu yasada kurban olmaktan çıkabilmenin tek yolu olabilir. Çünkü belki de, birlikte yas tutmak, birbirimize tutunabilmek, bir arada durabilmek, gerçek anlamda özgürlüğün bir başka biçimidir. Birbirimizin acısını paylaşmak, kaybolanların yokluğuna, kaybolanların ardından, bizlerin hala var olabilmesine dair bir umut taşımak; ancak bu şekilde, sistemin bizleri yok etme çabalarına karşı direnişimizi sürdürebiliriz. O zaman belki de, "yaşıyoruz" diyebilmenin anlamı farklı olacaktır. Bu bir hayatta kalma mücadelesidir. Yasa koyucuların belirlediği sınırların dışında, kendimizin yasasını, kendi varoluşumuzu oluşturabilmenin yolu.
Comentarios